Benim için her an hikayelerden oluşmaktadır. Yaşadığımız anların hepsini iyi hikayeler oluşturacak şekilde yaşamaya özen gösteririz ya da ileride yaşamak istediğimiz hayallere aracı olması için uğraşırız. Yaptığım her işin benim ve müşterilerim için güçlü ve iyi bir hikaye olmasına özen gösteririm.
Bütün bir arayüz ve kullanıcı deneyimi tasarımı süreci multidisipliner yetenekler gerektirir. Bunların hepsine tek bir kişinin hakim olması mümkün değildir. O yüzden proje boyunca paydaşlar ile birlikte süreci yönetmek onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak önemlidir. Proje yöneticisi, developer ekibi, satış ve pazarlama ekibi gibi bir çok birimin, ihtiyaca göre sürece dahil olmaları ve kararların ortak ve hedef kitleyi düşünerek alınması projenin başarı şansını arttırır.
Gelişen front-end teknolojileri birçok imkanı beraberinde getiriyor. Bunların hepsine tamamen hakim olmak çok mümkün değil ama temel prensiplerde nelerin yapılabilir olabileceğini ve nasıl yapılabileceği hakkında bilgili olmak, tasarım ve kullanıcı deneyimi süreçlerinde her zaman bir avantaj olarak ortaya çıkar. Aşağıda bilgi sahibi olduğum arayüz yazılımı sürecinde kullanılan script dilleri ve kütüphaneler mevcuttur;
Teknolojinin gelişmesi ve olanakların artmasıyla birlikte tasarım artık kullanıcılar için tek başına pek bir şey ifade etmiyor. Sizin onları anlamanızı ve deneyimledikleri ürün, hizmet ya da serviste sıkıntı yaşamamak istiyorlar. Şunu unutmamak gerekiyor ki insanların söyledikleri ile ihtiyaçları olan şeyler çoğu zaman farklılık göstermektedir. Tam bu noktada kullanıcı deneyimi devreye girer ve kullanıcılarınızı anlamak, tasarımı tasarım için değil, kullanıcılarınızın yaşadığı problemlere ilgili çözümler üretir.
Tasarım odaklı düşünme, başlangıçtaki bilgi düzeyimiz ve anlayışımız ile göremediğimiz yaklaşımları, stratejileri, problemleri ve/veya çözümleri belirlediğimiz ya da yeniden tanımladığımız iteratif bir süreçtir. Tasarım odaklı düşüncenin tüm çeşitlerinde, nobel ödüllü Herbert Simon tarafından 1969 yılında tarif edilen prensipler geçerlidir. Her projede bu prensipleri göz önünde bulundurarak paydaşlarla birlikte imkanlar ve kısıtlar doğrultusunda projeye uygun bir metodoloji ve özgün yol haritası oluşturarak her projeye ait özel bir hikaye ortaya çıkartırız.